Şair Hakkında
MEHMET EMİN AKYÜZ
(06.07.1942-……………)
Konya’nın Ereğli İlçesine bağlı Kuzkuncuk Köyü’nde dünyaya gelmiş.Baba adı Yusuf.Çiftçi bir ailenin çocuğu.Anne adı Emine.Baba, Tarsus doğumlu.Asıl köken İran’a dayanıyor.(Toyoğlu) İlkokula gitmedi.Babadan birazcık okuma yazma öğrendi.
Belli bir süre çobanlık yaptı.Köy dışında ,askerlik hariç,bulunmadı.Askerde ölçmeci görevinde bulundu.Düşman ile aradaki mesafeyi ölçüyor.Halen Kuzkuncuk Köyü’nde çiftçilik yapıyor.
Hafize (Binici ) ile evli.
Altısı kız,biri erkek yedi çocuk sahibi.
Okuma yazmayı kıt biliyor. Okumanın dışında Mehmet Emin Akyüz’ün bilinç altını dolduracak şiir okuyan birileri de yok.Yani dinleme de yok sayılır. Diğer deyişle usta çırak ilişkisi de yok..Tanıdığı bir edebiyatçı da yok.Edebiyat dünyasında tek tanıdığı köy kahvelerine gelen aşıklar…O da on yılda bir…..
Peki böyle yetişen bir insan şiir dünyasına nasıl dalar.? Yunus Emre ,Aşık Veysel kokan şiirleri nasıl yazar. ? Bunu Şairimize sordum.Özellikle yukarda adı geçen şairlerimizden etkilenmişsiniz bunların şiirlerini hiç dinlediniz mi diye …Dinlemediğini söyledi.Verdiği yanıt şu:
“Leyla ile Mevla’nın aşkı bir araya gelince şiire başladım.
Sevdiğim o kara gözlerini
Değişmem bu cihana
Bizi sevmeyenler girdi kafana
Bu ayrılık neden bahane
Zalim yar sen ölmeden
Beni koydun kefene
Efkârlandığım zaman kalbimde bir his,bir yangı oluyor.Bu da duygularım oluyor.Şiirleri söylüyorum diyor.”
Şair Mehmet Emin Akyüz , halk şiir geleneğindeki gibi doğaçlama şiir sölüyor. Şiirlerinde klasik Türk halkının duygu ve düşünceleri var. B ir tarafta yukarda da belirttiği gibi somut bir aşk bir tarafta tasavvufi duygular,bir tarafta kara toprak sevgisi.
Şair,günlük tutar gibi güncel olan olaylarla ilgili şiirler söylemiştir.Bu da edebiyatçının çağının tanığı olması gerekir ilkesini doğrulamıştır.
Şairin görüşlerine ve duygularına katılmasam bile ona saygımdan dolayı onun duygularını ya da düşüncelerini değiştirmedim.
Ben Mehmet Emin Akyüz’de Türk halkını gördüm. O’nda Nasrettin Hoca’yı, O’nda Hacivat ve Karagöz’ü ,O’nda Yunus Emre’yi ,onda Karacaoğlan’ı onda Aşık Veysel’i gördüm. Kısaca o biziz biz oyuz……
İSMET ALAN